Esnaf ve Halkın gerçek durumunu hiç gördünüz mü!
Sokağa çıkma yasakları içerisinden İskele Esnaf ve Zanaatkarlar Birliğine Üye olan 320’ye yakın esnafımızı şahsen aradım ve aramaya devam ediyorum. Aramalarım sırasında, fırıncı, marketci, dülger, tesisatçı, boyacı, elektrikçi, yapıcı, restorantcı, hırdavatcı, konfeksiyon, beyaz eşya satıcısı gibi farklı işletme sahibi esnafımızla sohbet ettim. Esnafımız ile konuşurken bir kısmı AB Can Suyu Hibe destekden yararlandığını belirtti. Bir kısım esnafımız da Devletin verdiği 1.500 TL ile 2.000 TL destekten yararlandıklarını belirttiler. Ama %80’ne yakını devlet teşfiklerine başvumalarına rağmen maalesef bu devlet teşfiklerinden yararlanamadıklarını belirttiler. Bu %80 Esnafımıza sorduğumda ne yazıkki 1 yıldır süren pandemiden dolayı devlete sosyal sigorta borçlarının olduğunu ve geçimlerini sağlamaktan bile zorlandıklarını dile getirdiler.
Sohbet sırasında esnafımızın devletin uyguladığı sokağa çıkma yasağı veya iş yerlerinin kapanmasından şikayet etmediler. Ama esnafımızın en büyük şikayet ettiği kısım toptancıların dövizden dolayı ürünlere yaptıkları zamlar. Ama döviz düşüşde iken bu zamları geri almamaları ve ürün fiyatlarını artırma yönünde hareket ettiklerini belirttiler. Hatta birçok toptancının ödeme vadelerini çok kısalttığını veya vadelerini kaldırdığını ve peşin ödemeli sisteme geçtiğini dile getirdiler. Esnafımızın en büyük korkularından biri de 15’sinden sonra eğer yasaklar kalkıp açılım olduğu zaman bankalara düşecek çeklerini, kredi kart borçlarını ve mevcut taksitlerini nasıl ödeyecekleri ile ilgili endişelerini dile getirdiler. Ülkemizde herkes aşılanıp yasaklar kalkıp hayat normale dönse bile ne yazık ki hepimizi bekleyen ciddi ekonomik sorunlar olacak. Hükümetin iş bilmezliği ve plansızlığı yüzünden bu sorunlar daha da büyüyecek .
Şimdi çok iş yapacak diye kurulan Hükümet ve yöneticilerine, şunu sormak istiyorum;
* Nerede halkın hayatını idame etmesi için sürekli aldığı gıda ve hijyen ürünlerdeki fiyat indirim icraatları?
* Nerede denetleme ekibiniz, planınız ve icraatlarınız?
* Nerede bankaların faizsiz kredi borcu taksiti, kredi kartı borcu ve çeklerinin erteleme icraatlarınız?
Peki Hükümeti ve yöneticilerini koltuk kavgası ile atama ve görevden almaları ile baş başa bırakıp gelelim diğer konumuza.
Gördüğüm kadar ile iş adamları ve birlikler ülkemizdeki sağlık sorunları için bir araya gelip ortak bir görüş ve fikir ile “Aşı Bulma”, “Kit Bağışı Yapma” “Gıda Yardımı” vs gibi çalışmlarını kamu oyundan takip ediyoruz. Peki iş adamlarımız birlik olmuş iken şunu sormak istiyorum;
* Neden toptancılığını yaptıkları ürünlerde indirime gidilmiyor?
* Neden esnafa mal verirken peşin ve az vadeli ürün verilmesi yerine daha uzun vadede ürün verilmiyor? (Toptacılar dövizin ve ekonominin degesiz olduğunu savunabilirler.) Ama en azından bu zor zamanlarda bunu yapabilecek gücleri ve imkanları olduğuna inanıyorum.
* Neden ekonominin önemli çarkını oluşturan küçük esnaf ve şirketlerin çeklerinde erteleme için toptancılar ile bankalar kendi aralarında çek işine çözüm bulma yolunda çalışmalar yapılmıyor? Kaldı ki bunu yapacak gücleri ve imkanları olduğuna inanıyorum.
* Esnafımızın durumu gerçekten çok kötü. Günden güne işleri azalmakta, bankalara ve piyasaya borçları artmaktadır. Iş yerlerini açık tutmayı bırakın hayatlarını idame ettirmeleri de zorlaşmaya başlamıştır. Hükümetin bu kötü yönetiminden ve tutarsız kararlarından dolayı hiç bir esnafın mevcut hükümetten ve hükümeti yönetenlerden bir beklentisi kalmamıştır. Ama ülkemizdeki tüm iş insanları el birliği vererek bu zor zamanlarda bir birimize destek olarak bu zor günleri aşabiliriz.
Haydi hep beraber ürünlerde indirime gidelim. Hep beraber insanların uygun fiyatlara GIDA ve HİJYEN ürünlerine ulaşmasını sağlayalım. Hep beraber dayanışma içerisinde dürüstce, vicdanlı ve bir birimize güvenerek çalışmaya devam edelim. Unutmayalım ki;
HÜKÜMETLER GEÇİCİDİR,
HÜKÜMETİ YÖNETEN KİŞİLER GEÇİÇİDİR,
KALICI OLAN HALKTIR, ÜRETEN ESNAFTIR, BU ÜLKEDE YAŞAN HERKESTİR. Haydi o zaman;
Bir birimizi eleştirmeyi ve karalamalayı bir kenara bırakalım ve DAYANIŞMA İÇİNDE, VERİMLİ ÜRETİM, İSTİKRARLI EKONOMİ ve GELECEĞİMİZ için hep beraber fedakarca çalışmaya ve icraata geçmeye başlayalım. Henüz her şey için geç değildir.
Atatürk’ün Ekonomik yaşam üzerine güzel ve anamlı yazısını sizlerla paylaşıyorum.
Ben, ekonomik yaşam denince tarım, ticaret, sanayi etkinliklerini ve bütün bayındırlık işlerini, birbirinden ayrı düşünülmesi doğru olmayan bir bütün sayarım. Bu vesile ile şunu da hatırlatmalıyım ki, bir millete bağımsız kişilik ve değer veren siyasal varlık makinesinde, devlet, fikir ve ekonomik yaşam mekanizmaları, birbirine bağlı ve birbirine uyarak çalışırlar; o kadar ki, bu cihazlar birbirine uyarak aynı düzen içinde çalıştırılmazsa, hükümet makinesinin motor gücü israf edilmiş olur, ondan beklenen tam verim elde edilemez. Onun içindir ki, bir milletin kültür düzeyi üç alanda, devlet, fikir ve ekonomi alanlarındaki faaliyet ve başarıları sonuçlarının kazançlarıyla ölçülür.
1937 (Atatürk’ün S.D.I, s. 379)